Aldatmak ve Ayrılık

Bugün sevgililer günü, her zaman ki gibi tüketim toplumunun eski yeni ya da sözde aşıkları, sevgilileri olarak günü bir şekilde geçirme derdine düştük. Kalplar, çiçekler, sevgilliler günü özel menüleri , helikopter firmaları bile var sizi uçuran, herşey 25 taksite satılıyor, akıllı telefonlar, tabletler, parfümler havada uçuşuyor. Kredi kartları poslardan ışık hızıyla geçiyor. Tüketim olabildiğince hızlı, olabildiğince karlı şekilde devam ediyor. 2 gün öne aldığınız çiçek beş katı fiyatına ulaşmış bile, fırsatçılar işini biliyor çarklar yine dönüyor. Son dönem gerçekleğimiz Sosyal Medya da mesajlar, övgüler, kutalamalar, yergiler havada uçuşuyor. Niye mi? 24 saat bir an önce herkes için en karlı şekilde dolsun diye…

Peki ya sevgililer gününde sevgilisi ya da sevesi olmayanlar ne yapıyorlar ? Kelimenin tek ve tam anlamıyla şu anlamsız, can sıkıcı ve hatta iğrenç (bazılarına göre) gün geçsin diye bekliyorlar… Daha dünden itibaren gerginlik ve sıkıntı halleri onları basmış bile, kimi işi deliliğe vuruyor. Kimi ise işyerinde oda arkadaşına gelen çiçeklere yutkunarak bakıyor iç çekiyor, hatta arkadaşı “ayy üzüleceğini bilseydim senin yanında kabul etmezdim canıımm kıyamam” diyor. Sevgilisi olmayan ise legal ya da illegal bir sevgilinin hayalini kuruyor. Onu düşünüyor onunla yatıyor, onunla kalıyor… İllegal sevgili olur mu? demeyin hangi yüzyılda yaşıyorsunuz canım… Hala alışamadınız mı siz Facebook, twitter vb. vs. aşklarına… Ne kadar da geri kafalısınız… Hem bir de bu illegal sevgili sektörünün, illegal, marjinal paydaları da var, gizlice alınan hediyeler, gizli görüşmeler ve hatta gizlice tutulmuş otel odalarında, evlerde yasaklı sevişmeler… onlar ise belki sevgililer gününü yerden yere vururken bir diğer yandan gizli sevgililerine özenle seçilmiş hediyelerini ulaştırmanın bir yolunu arıyorlar ve hatta günü birlikte geçirmek için eşlerine, işlerine, sevgililerine yalanlar uyduruyorlar. Yalan dolan, aldatma, ikiyüzlülük ve kandırmaca sevgililer günü diye pazarlanan, zorla beynimize pompalanan bugünde çevremizde kol geziyor, hep gezmiyor muydu zaten…

Ha bir de sevgililer günü ayrılıkları var, belki günün getirdiği stresten, belki güne dair özensizlik suçlamalarından (ay bana bunu mu aldın, bunu mu giydin hem de sevgililer günün de mi?, ay ben senle nasıl beraber olmuşum vb. vs.) bitiveriyor bir anda ilişki, aslında biten bu ilişkilerin köklerinde ciddi hasarlar var ve sevgililer günü fırtınasında tutunamıyorlar toprağa… “bu kadar bahaneyle bitecekse zaten bitsin o ilişki” dediğinizi duyuyorum ama ayrılanlar için sebebi ne olursa olsun kazın ayağı öyle olmuyor… Ayrılığın hüznü biteviye çöküveriyor insan içine… Ayrılık işini son derece hızlı ve keskin ve acımasızca görüveriyor… Her ayrılık bir ayrı bir hüzündür, ayrı bir ölümdür, her kopuş ise bin ayrılıktan beter… hüznü seven insanlar için canının yanması aslında bir haz kaynağıdır ve dolayısı ile her ayrılık ayrı bir haz verir yaşamasını, çekmesini bilene…ama çekmesini bilseniz de bilmeseniz de, yine de sevgililer gününde ayrılık soğuk nefesi ile aramızda kol geziyor…

Peki ya “sen şimdi bütün bunları niye yazdın” diyenlere ise… Sevginize iyi bakın, kaynağı her kim ise ve herşeyden önce bu sevgi gerçekse onu çok sevin… Sevgilinize ise sevginize baktığınız gibi bakmanız yeterli, o zaten sizden o zaman ne çiçek, ne parfüm, ne kravat, ne de telefon ister…

Sevgili günler dilerim.

30 yıllık tecrübemle yanınızdayım…

SAYGILARIMLA…

Dr. Psikolog Murat SARISOY

Danışma ve Randevu Hatlarımız:

·         0 232 464 00 60

·         0 232 374 00 00(7 Gün / 24  Saat Danışma ve Randevu Hattı)

·         0 534 670 23 73

·         0 554 580 25 10

Psikolog Dr. Murat SARISOY’un Kaleminden; Evlilik ve Aldatma Konularını da İçeren “BİR PSİKOLOĞUN SEYİR DEFTERİ”

BİR PSİKOLOĞUN SEYİR DEFTERİ